Sosyo-Ekonomik Durum Beslenme İlişkisi

Beslenme; vücudun ihtiyacı olan enerjiyi vücuda almak için bilinçli yapılan eyleme beslenme denir. Vücudun ihtiyacı olan enerjiyi ve besin ögelerini vücuda ihtiyaç kadar alınmasına ise yeterli ve dengeli beslenme denir. İnsan sağlığının en temel ihtiyacı yeterli ve dengeli beslenmedir. 

Yaşam kalitesinin attırılması beslenmenin durumuna bağlı olarak değişen bir olgudur. Daha anne karnında başlayıp yaşam süresince devam eden beslenme yaşamın her döneminde birey için önem taşır. Doğumun ilk günlerinde anne sütüyle başlayan beslenme eylemi çocuğun sağlığı ve gelişimi için oldukça önem taşımaktadır. Bireyin doğru zamanda tamamlayıcı beslenmeye geçmesi, ebeveyn beslenme tutumu, geleneksel faktörler, iklim, sosyo-ekonomik durum vb birçok faktörde daha çocuk yaşlarda beslenmemize şekil vermektedir.

Sosyo-Ekonomik Durumun Beslenmeye Etkisi

Bireyler gelir düzeyi arttıkça beden gücü ile çalışma yerine oturarak çalışmaktadır. Ancak bununla birlikte aldıkları kalori ve besin ögeleri miktarı artmaktadır. Gelir düzeyi düşük olan bireylerin ise beden çalışması artarken besin tüketimi azalmaktadır. Tabi ki bu durumlar sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir.

Besin tüketimi ve fiziksel aktivite arasındaki bu dengesizlik ülkemizde, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin sorularını birlikte barındırmaktadır. Gelir düzeyi düşük bireylerin beslenmesi büyük ölçüde bitkisel besinlere dayalıdır. Bu durum B12 vitamini ve elzem yağ asitlerinden (omega 3 yönünden) yetersizdir. Gelir düzeyi yüksek fakat bilinçsiz bireylerde ise şişmanlık ve onunla ilişkili hastalıkların riski(kalp hastalıkları, şeker hastalığı vb.) artmaktadır. Bilinçli ve gelir düzeyi yüksek bireylerde ise beslenme ile ilintili sağlık problemleri görülme olasılığı oldukça düşüktür.

Dyt. Asena AÇIKYOL